SON DAKİKA | Milyonlar bu açıklamayı bekliyordu! Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan temmuz zammı mesajı – Haber Gönder

İstanbul’da dün skandal görüntüler kaydedildi. Kadıköy’de HDP’li milletvekillerinin çağrısı sonrası teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın görüş yasağının protesto edilmesi ve Öcalan’ın özgür bırakılması için bir yürüyüş gerçekleştirildi. HDP’li vekillerin de katılmış olduğu yürüyüşte terör örgütü PKK lehine ve “Biji Serok Apo” sözleriyle çarpıcı sözler atıldı. İzinsiz gösteride HDP’li bir vekil de polise yumruk attı. Polise atılan yumruk ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fazlaca sert tepki göstererek “Dört vatan evladının ateşinin yüreğimizi yaktığı bir günde bölücü örgütün uzantılarının İstanbul Kadıköy’de ortalığı birbirine katmaları, polisimize saldırmaları, terörist başını öven çarpıcı sözler atmaları, provokasyondan öte kalleşliktir, namussuzluktur, kanı bozukluktur. Ben inanıyorum ki milletvekilliği dokunulmazlığı asla hiç kimseye teröristi övme, güvenlik güçlerine hakaret etme hakkı tanımaz. Dün meydana gelen alçaklığın faillerine bunun bedelini yargı önünde muhakkak ödeteceğiz.” dedi.

ERDOĞAN’DAN TEMMUZ ZAMMI MESAJI

Ücretlilerin gelirlerindeki azalışı telafi edecek emekler yaptıklarını aktaran Erdoğan, “Bu çerçevede temmuz ayında enflasyon farklarıyla ocak ayında ücretlerdeki yeni düzenlemelerle milletimizin her kesimini daha da rahatlatacağız” diye konuştu.

“HER BİRİNİZİ AYRI AYRI TEBRİK EDİYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kurultay Merkezi’nde düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 29. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde yapmış olduğu konuşmada, genel kurulun iktisat ve ihracatçılar için hayırlara vesile olmasını dileyerek, “İhracatın Şampiyonları” olarak ödül alacak firmaları ve iş insanlarını kutlama etti.

Derhal her ay rekorlarla büyüttükleri ihracatı geçen yıl 225 milyar doların üstüne çıkardıklarını, Mayıs 2022 itibariyle 12 aylık bazda ihracatı 243 milyar dolara yükseltmeyi başardıklarını ifade eden Erdoğan, böylece Türkiye’nin dünya ihracatından almış olduğu oranı da yüzde 1,05 seviyesine ulaştırdıklarını, her geçen ay bu oranı daha da yukarı taşıyacaklarını söylemiş oldu.

Bugün, Türkiye’nin 217 ayrı ülke ve bölgeye yapmış olduğu ihracatla bayrağını dünyanın her yerinde dalgalandıran bir ülke haline geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“İhracatımızın bir tek miktar olarak değil, birim kıymet itibarıyla yükselmesi ek olarak önemlidir. Bu tablo yüksek katma kıymetli ürünler ihraç etme hedefimize adım adım yaklaştığımıza işaret ediyor. Türkiye’nin 2022’nin ilk çeyrek büyümesinin ortalama yarısını ihracatımız sırtlamış vaziyette. Bu tablo ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyütme hedefimiz doğrultusunda güvenilir adımlarla yürüdüğümüzün ispatıdır. Sıhhat kriziyle başlayıp Karadeniz’in kuzeyindeki savaşla güvenlik krizine evrilen, bununla beraber siyasal krizi ve küresel ekonomik krizi de tetikleyen bir süreçte bu başarıların elde edilmesi ise tamamımız için kıvanç vericidir. Bu başarıdan dolayı her birinizi ayrı ayrı kutlama ediyorum. Bu başarıyı daha ileri taşımak için üzerimize düşen sorumluluklar var. Örnek olarak İhracatın Şampiyonları Ödülü’nü vereceğimiz otomotiv firmalarımızdan, yapımına burada başladıkları modellerin üretimini, yeni modelleri devreye aldıktan sonrasında da sürdürmelerini umuyorum. Bunun için kendilerine her türlü desteği vereceğimizden şüpheleri olmasın. Yerli otomobilimiz TOGG’un hikayesi bunun en somut örneğidir.”

“KİMSENİN ŞAHSIYLA, MEŞREBİYLE, TARZIYLA BİR DERDİMİZ YOK”

Aynı şekilde kapasite artırımı, yeni yatırım benzer biçimde yöntemlerle üretimlerini yükseltmek isteyen her insanın de yanında olacaklarını dile getiren Erdoğan, “Eskiler, ‘Oynamaktan maksat, ütmektir’ derler. Bizim kimsenin şahsıyla, meşrebiyle, tarzıyla bir derdimiz yoktur. Bizim tek gayemiz ülkemizin üretimini, istihdamını, ihracatını arttırmaktır. Aksini iddia eden ya 40 senelik politika ve 20 yılı gören devlet yönetim tarzımızla bizi tanımıyorlar ya da değişik niyetlere sahipler. Cumhurbaşkanlığıyla, bakanlıklarımızla, kurumlarımızla hep beraber üretim ve ihracat yolunda adım atan her insanın yanındayız, her insanın destekçisiyiz. Siz yeter ki planınızı, projenizi, niyetinizi samimiyetle ortaya koyun, öteki tüm sorunları beraber çözeriz.” ifadesini kullandı.

Dünyayı okumadaki kabiliyetlerini ve hayallerini gerçeğe dönüştürme hususundaki özgüvenlerini geliştirmelerinde ihracatçıların büyük bir paya haiz bulunduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline hep beraber getireceklerini beyan etti.

Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmesiyle büyük ve kuvvetli Türkiye’nin inşasında daha üst bir safhaya geçmiş olacaklarına dikkati çeken Erdoğan, “Ihmal etmeyin hayalleri olmayanların hedefleri olmaz. Bundan 11 yıl ilkin 2023 hedeflerimizi ilk duyuru ettiğimizde birileri bizlere dudak bükerek bakmıştı. Milletimize taahhüdümüz olan hedeflerimizin başlıklarından biri de 500 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmaktı. Yaşadığımız onca hadiseye, maruz kaldığımız onca tehdide, ayağımıza takılan onca çelmelere, önümüze kurulan onca tuzaklara karşın hedefimizin yarısını hayata geçirdik. Doğal 11 yıl ilkin bu hedefi belirlerken birilerinin yapmış olduğu benzer biçimde, o şekilde affınıza sığınıyorum işkembe-i kübradan atmıyorduk. Ülkemize ve milletimize olan inancımız yanında elimizde sağlam araçlar, oldukça sağlam imkanlar vardı.” diye konuştu.

Son 20 yılda Türkiye’nin ihracatını 6 kat, ihracatçı sayısını ise 4 kat arttıran bir hükümet olduklarını aktaran Erdoğan, böylece ayda averaj 3 milyar doları bile bulmayan ihracatı ayda averaj 20 milyar dolar seviyesine çıkardıklarını bildirdi.

“DÜNYANIN ÖNDE GELEN ÜRETİM VE İHRACAT ÜSLERİNDEN BİRİ OLMA YOLUNDA İLERLİYORUZ”

Karşılaşılan engeller sebebiyle programın birazcık peşinde kalınmış da olsa ihracatın tekrardan 2 kat arttırılmasının önünde hiçbir engel görmediklerini, tam tersine dünyadaki gelişmelerin bu mevzuda işlerini kolaylaştırdığını özetleyen Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Ortalama 2,5 senedir etkili olan küresel sıhhat krizi ve arkasından gelen güvenlik krizi, dünyadaki üretim ve tedarik merkezlerinin tekrardan şekillenmesini mecburi hale getirdi. Çin’den Avrupa’ya tüm buralarda, bilhassa bu mevzuda ilk öne çıkan ülke, ülkemiz Türkiye’dir. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizi kurduğumuz kuvvetli eğitim, sıhhat, ulaştırma, iletişim, enerji, endüstri, teknoloji altyapısı yardımıyla dünyanın önde gelen üretim ve ihracat üstlerinden biri olma yolunda ilerliyoruz. Mevcut kapasitelerimizi kullanarak artan talepleri karşılama olanağına sahibiz. Kapasitelerimizi hızla arttırma, yeni yatırımlarla katlayarak büyütme imkanı daima elimizin altındadır. Bu yıl sonu için belirlediğimiz 250 milyar dolarlık ihracat rakamını fazlasıyla geçeceğimiz anlaşılıyor. Bir başka ifadeyle 2023 hedefimize doğru giderek artan bir hızla yaklaşıyoruz. Rabb’im bu süreçte ülkemizin önüne bir kaza, bela, musibet çıkarmadığı, milletimizi siyasal, toplumsal, ekonomik istikrarsızlıklarla sınav etmediği sürece hedeflerimize ulaşmamızın önünde bir engel görmüyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van’da dün meydana gelen depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunmuş oldu.

İhracat başta olmak suretiyle her alanda bu seviyeye kolay gelmediklerini, adeta ilmik ilmik dokuyup gergef benzer biçimde işleyerek Türkiye’ye bu altyapıyı kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal’in çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne taşıma vasiyetini yerine getiren biz olduk. Yalnız kendi vatandaşlarına değil, tüm dostlarına itimat veren bir Türkiye için fazlaca çalıştık. Buldukları her fırsatta hala kendilerini belli eden Sevr sevdalılarının, manda heveslilerinin ülkeyi teslim alma gayretlerine fırsat vermedik.” ifadelerini kullandı.

“Vesayetten darbeye, terör eylemlerinden ekonomik tuzaklara kadar nice oyunları boza boza ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, özgürleştirdik.” diyen Erdoğan, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası tekrardan şekillenen, dünyanın refah ve güvenlik şemsiyesinin haricinde kalmasına neden olan habis zihniyetle savaşım ettiklerini söylemiş oldu.

“BİZİ RAHATSIZ EDEN KİM OLURSA ORALARA DA GİRMEYE, GİTMEYE VARIZ”

Erdoğan, Türkiye’nin Sovyetler Birliği’nin dağılmasının arkasından ortaya çıkan pastadan minimum oranı almasına neden olan kirli senaryolarla boğuştuklarını belirterek, şu şekilde devam etti:

“Sureti haktan gözüküp her seferinde milletimizin ağır bedeller ödemesine neden olan kifayetsizleri tasfiye ede ede şu andaki konuma geldik. Kendi refah ve güvenlikleri haricinde hiçbir şeyi umursamayanların dayatmalarını aşarak ülkemizi büyüttük. Vatan topraklarına gözünü dikenleri eze eze ülkemizi güçlendirdik. Cudi’de ezdik, Gabar’da ezdik, Tendürek’te ezdik, Bestler Deresi’nde ezdik. İnlerine girdik ve gire gire yolumuza devam ediyoruz. Emperyalistlerin tetikçiliğini icra eden bölücü terör örgütüne tarihinin en ağır darbelerini indirdik. Suriye’de gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla ülkemizi terör koridoruyla kuşatma girişimlerini boşa çıkardık. ‘Sınırımızın ötesinde ne işimiz var?’ diyenlere de en güzel cevabı ‘Evet, sınırımızın ötesinde bizi rahatsız eden kim olursa olsun oralara da girmeye, gitmeye varız’ dedik.”

Irak’ta devam eden Pençe-Kilit Harekatı’yla da teröristlerin inlerini başlarına geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, bu kutlu mücadelede toprağa düşen kahramanlara ve şehitlere Tanrı’tan rahmet diledi, ailelerine ve millete sabrı cemil niyaz etti.

HDP’Lİ VEKİLİN POLİSE YUMRUĞU

Erdoğan, döktükleri her damla kanın hesabını teröristlerden misliyle sorduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Terörün siyasal uzantılarıyla da hukuk ve demokrasi içinde mücadelemizi sürdürüyoruz. Dört vatan evladının ateşinin yüreğimizi yaktığı bir günde bölücü örgütün uzantılarının İstanbul Kadıköy’de ortalığı birbirine katmaları, polisimize saldırmaları, terörist başını öven çarpıcı sözler atmaları, provokasyondan öte kalleşliktir, namussuzluktur, kanı bozukluktur. Ben inanıyorum ki milletvekilliği dokunulmazlığı asla hiç kimseye teröristi övme, güvenlik güçlerine hakaret etme hakkı tanımaz. Dün meydana gelen alçaklığın faillerine bunun bedelini yargı önünde muhakkak ödeteceğiz. Kim ne derse desin, hangi çirkefliği yaparsa yapsın Türkiye terörün her türlüsüyle mücadelesini eninde sonunda zafere ulaştıracaktır. Bugün ülkemiz, bölgesindeki ve dünyadaki her gelişime kendi penceresinden bakıyor, kendi menfaatlerine ve hedeflerine bakılırsa eğer tavır geliştirebiliyorsa her alanda verdiği işte bu savaşım sayesindedir.”

“BİZ BUNA ‘BARDAĞIN BOŞ TARAFI’ DİYELİM”

Türkiye’nin, dünün kendi içine kapanık, kendi krizlerini kendi üretip herhangi bir karşılık almadan karşılık ödeyen Türkiye’si de olmadığını vurgulayan Erdoğan, “O artık gerilerde kaldı. Artık her alanda dünya ile bütünleşmiş, eşit ilişkiler kurma kabiliyeti kazanmış bir Türkiye var. Küresel krizlerle her yüzleşmemizi, siyasal ve ekonomik kazanımlara dönüştürecek bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Bir süredir yaşadığımız dalgalanmalara da bu anlayışla bakıyoruz.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, bugün Türkiye’de küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş, kendi ufak hesapları uğruna fiyat artışlarını körükleyenlerin sebep olduğu belirsizlik, dövizdeki istikrarsızlık benzer biçimde faktörlerin yol açmış olduğu denge benzer biçimde sorunların var bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Biz buna ‘bardağın boş tarafı’ diyelim. Peki bardağın dolu tarafında ne var? Son 20 yılda 3,5 trilyon dolarlık yatırım icra eden, eğitimden sağlığa, sanayiden turizme, konuttan toplumsal desteklere her alanda kuvvetli altyapıya haiz bir ülke var. Senelik 243 milyar doları yakalayan ihracatçılarımızın başarıları var. Verimli bir sezona hazırlanan turizmcilerimiz var. Yağışlı geçen bir mevsimin arkasından iyi bir hasat süreci bekleyen üreticilerimiz var. Geçen senenin ocak ayına bakılırsa 31,5 milyondan, 34,2 milyona çıkan iş gücümüze karşılık 27,5 milyondan, 30,4 milyona yükselen istihdamımız var. Internasyonal ilişkilerde temin ettiğimiz gelişmeler yardımıyla her gün daha da yükselen rakamlarla ülkemize gelen yatırımcılar var. Firmalarımızın ve yurttaşlarımızın döviz, altın, Türk lirası cinsel varlıklarla, gayrimenkul yatırımlarında duran, seviyesini korumakla kalmayıp yükseltmeyi sürdüren birikimleri var. Hepsinden önemlisi gelişmiş ülkeler başta olmak suretiyle tüm dünyanın yaşamış olduğu sarsıntılara karşın potansiyeline güvenerek, hedeflerine daha sıkı sarılan bir Türkiye var. İşte bu Türkiye, 100 trilyon dolarlık dünya pazarından hak etmiş olduğu oranı almak için ne gerekiyorsa halletmeye hazırdır.”

“BİZ BUNUN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”

Ülkenin son 2 asırlık tarihinin hep dünyadaki gelişmelerin ortaya çıkardığı fırsatları kaçırmakla geçtiğini vurgulayan Erdoğan, “Cumhuriyetimizin kuruluşu haricinde bu 2 asırda kayda kıymet bir atılım gösterememiş olmamızın sebebini bir tek dışarıda arama kolaycılığına kaçmak bu topluluğa, bizlere yakışmaz. Biz sadece kendi eksiklerimizi ve kendi hatalarımızı bulup bu tarz şeyleri düzelterek içine sokulduğumuz kısır döngüden çıkabiliriz.” diye konuştu.,

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımlarına yaptığımız güçlü atıfların sebebi, bizi işte bu fasit daireden çıkartacak fırsatları önümüze sermiş olmasıdır. Artık Türkiye’nin ülkesini yüksek faizle soydurmayacak, istihdamla ayakta tutacak, üretimle geliştirecek, ihracatla ilerletecek, cari fazlayla güçlendirecek bir yola ihtiyacı vardır. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Kendi sorunlarını çözmek için kullanmadıkları yol ve şekilleri bizlere dayatanların durumu kendi hastalığını iyileştirmek için kullanmadığı ilaçları başkalarına yazan doktorun durumuna benziyor. Cumhuriyetimizin 100. yılına, iktidarımızın 20. yılına dayandığımız bir dönemde bu tezgaha yeniden düşemeyiz, düşmeyeceğiz. Milletimizin yaşamış olduğu geçim zorluğunu, refahında ortaya çıkan azalmayı ne olursa olsun telafi ederek yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyümeye dayalı Türkiye iktisat programını kararlılıkla uygulayacağız. Siz değerli üyelerimizin de takip etmiş olduğu benzer biçimde bu mevzuda her gün yeni bir adım atıyoruz. İnsanlarımızın döviz ve altın tasarrufu alışkanlıklarını Türk lirasına yönlendirmek için çeşitli alternatifleri devreye alıyoruz. Rasyonel gerekçelerle izah edilemeyecek fiyat artışlarına karşı hukuki ve yönetimsel tedbirler geliştiriyoruz.”

ENFLASYON MESAJI: MİLLETİMİZİN HER KESİMİNİ DAHA DA RAHATLATACAĞIZ

Ücretlilerin gelirlerindeki azalışı telafi edecek emekler yaptıklarını aktaran Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bu çerçevede temmuz ayında enflasyon farklarıyla ocak ayında ücretlerdeki yeni düzenlemelerle milletimizin her kesimini daha da rahatlatacağız. Enflasyonun geçtiğimiz aralık ve ocak gerçekleşmeleriyle sırtımıza bindirdiği kamburdan kurtulacağımız 2023 Şubat, Mart aylarından itibaren artık bu sorunları da mühim seviyede geride bırakmış olacağız. Esasen Rusya-Ukrayna savaşının bilhassa enerji fiyatlarında ortaya çıkardığı ağır satmaca olmasaydı programımızın meyvelerini içinde bulunduğumuz aydan itibaren toplamayı planlıyorduk. Mücbir sebepler bu tarihin yılbaşı sonrasına kaymasına sebebiyet vermiştir. Fakat hedeflerimizden de programımızdan da çalışmalarımızdan da kararlılığımızdan da en ufak bir geri adım atmak yoktur, olmayacaktır. Her insanın hesabını, kitabını, planını, başka bazı beklentilere değil, buna bakılırsa yaparak hareket etmesini bilhassa tavsiye ediyorum. Türkiye’nin siyasal ve ekonomik olarak tökezlemesini bekleyenlerin heveslerini inşallah bu kere da kursaklarında bırakacağız.”

Haiz olunan altyapı ve küresel fırsatlar itibarıyla hem ümitlerin, hem de hedeflere erişme ihtimalinin en kuvvetli olduğu dönemde olunduğunu ifade eden Erdoğan, “Ödediğimiz bedeller, katlandığımız maliyetler, yaşadığımız acılar, elde edeceğimiz sonuçlara fazlasıyla değecektir. Sırf iş insanlarımızın ve milletimizin kafasını karıştırmak, umutlarını törpülemek için karamsarlık pompalayanların derdi asla ülkemiz değildir.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’da, ABD’da, dünyanın dört bir yanında yaşanmış olan sıkıntıları görmezden gelip Türkiye’yi “batıyor, bitiyor” yaygarasıyla değişik bir konuma yerleştirmek isteyenleri 3 gruba ayırdığını belirterek, birinci grupta içte ve dışta senelerce ülkeyi sömürerek kendilerini büyütmüş bir kesimin bulunduğunu altını çizdi.

Bunların endişesinin, gerçek ekonomiyle büyüyen Türkiye’den eskisi kadar fazlaca kazanç sağlayamayacak olmalarından kaynaklandığını dile getiren Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:

“İkinci grup da büyük seviyede bu ilk gruptakilerin yönlendirmesiyle hareket eden kimi akademisyen, kimi gazeteci, kimi siyasetçi görünümlü tetikçiler bulunuyor. İşin açıkçası bu tetikçileri o kadar da kale almıyor, o kadar da adam yerine koymuyoruz. Üçüncü grupta ise çeşitli sebeplerle bizlere, hükümetimize, ittifakımıza besledikleri husumetten dolayı ülkenin ve milletin ali çıkarları dahil her şeye körü körüne saldıranlar yer ediniyor. En fazlaca üzüldüğümüz ve en fazlaca uğraştığımız grup da budur. İlk iki grubun en fazlaca istismar etmiş olduğu, en fazlaca kullandığı, en fazlaca öne sürdüğü de bu kesimdir. Bu son gruptaki insanlarımızı, devamlı doğruları anlatarak, hakikatleri önlerine getirerek, diğerlerinin yalanlarını ve iftiralarını çürüterek, kendi ülkelerinin, kendi milletlerinin safında yer almaya çağrı edeceğiz.”

Erdoğan, siyasetin cilvesi diye tarif etmiş olduğu gürültülerin ve görüntülerin yanıltmamasını istediğini belirterek, “Tanrı’ın yardımı, milletimizin desteği hepimizin çabasıyla ülkemizin demokrasi ve kalkınma mücadelesi kesintisiz devam ediyor. Bugüne dek yaptıklarımız normal olarak önemlidir fakat aslolan müjdeler, aslolan kazançlar, aslolan sevinçler bundan sonrasında yapacaklarımızda gizlidir. Geçmişten bugüne yapacağımız hasbi bir muhasebe sözünü ettiğim aydınlık geleceğin muhal olmadığını gösterecektir.” diye konuştu.

“HESAPLAŞMAMIZI TAMAMLAMADAN SON NEFESİMİZİ VERMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Seyahat vakalarıyla süregelen Türkiye’ye karşı girişimlere dikkati çekerek, şu şekilde devam etti:

“Hatırlarsanız ülke olarak ulusal gelirimizi 958 milyar dolara kadar çıkarmışken Seyahat vakalarıyla başlayıp hala devam eden fazlaca yönlü saldırılar sebebiyle hedefimizin gerisine düşmüştük. Eğer bu engeller olmasaydı bugün ulusal gelirde 1,5 trilyon dolar sınırını aşmış olacaktık. Ulusal gelir sıralamasında Türkiye’nin yükselmesine engel olanlarla hesaplaşmamızı tamamlamadan son nefesimizi vermeyeceğiz. Gene son 20 yılda asgari tutarı enflasyondan arındırılmış haliyle yüzde 200’e yakın, dolar cinsinden ise yüzde 100’ün üstünde arttırdık. Aynı şekilde bu tuzaklarla uğraşmasaydık insanlarımızın gelir seviyelerini de bugünküne bakılırsa 2 katına çıkarmış olacaktık. Milletimizin işine, aşına, refahına göz dikenlerle de hesaplaşmadan son nefesimizi vermeyeceğiz.”

Türkiye’nin gelişimini istemeyenlere en güzel cevabı ülkeyi dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri yapmış olup, üretimi tasarıma, yüksek teknolojiye ve yüksek katma değere kaydırarak vereceklerini belirten Erdoğan, “Bunlara en güzel cevabı sanayimizi, bilhassa de müdafa sanayimizi bir tek kendi gereksinimlerimizi karşılamakla kalmayıp tüm dostlarımızın ve kardeşlerimizin taleplerine yanıt verecek hale gelmiş olarak vereceğiz. Bunlara en güzel cevabı, enerjide yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın düzeyini ihtiyacımızın mümkün olan en fazlasıyla karşılayacak hale getirerek vereceğiz. Buradan Zonguldak Filyos’a geçiyorum ve organik gazla ilgili deniz altı tüm boru hatlarının döşenmesiyle ilgili emek vermeyi bugün başlatacağız. Bunlara en güzel cevabı eğitim ve sıhhat başta olmak suretiyle her alanda haiz olduğumuz altyapıyı kendi insanlarımıza en iyi hizmetleri sunmanın ötesinde küresel bir kazanç kapısı haline dönüştürerek vereceğiz. İhracatçılarımızın da bunlara en güzel cevabı 500 milyar dolarlık hedefe bir an ilkin ulaşıp çıtayı 1 trilyon dolara çıkartarak vereceklerine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Altılı masadan ortak ‘Kurumsal Reformlar Komisyonu’ raporu! Merkez Bankası sonucu dikkat çekti

İlkay Yiğit’in son sözleri ortaya çıktı

Helikopter kazasında görüntüler ortaya çıktı