ABD Merkez Bankası’nın faiz sonucu yarın açıklanacak. Iktisat Gazetecisi Sadi Özdemir, Fed’in faiz sonucu dünya ekonomisini ve Türkiye’ye iyi mi etkileyeceğini söyledi.
Küresel ekonomiler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yarın açıklanacak faiz sonucuna ve peşinden yapacağı açıklamalara kilitlendi.
Fed’in yarınki toplantısında faiz artışı planlanıyor mu, yapılacak faiz artışının ne kadar olacağı hesaplanıyor, ihtimaller içinde faiz artırımının dolar, euro ve Türk Lirası üstünde tesiri ne olacak, bu artıştan dünya ve Türkiye iyi mi etkilecek sorularını, Iktisat gazetecisi Sadi Özdemir’e yönelttik.
“Fed, faizi 75 baz puan artıracak”
Özdemir, Fed’in daha ilkin açıklamış olduğu programa uygun olarak hareket edeceğini, enflasyonla savaşım amacıyla faizi artıracağını ve bu artışın yüzde 0,75 şu demek oluyor ki 75 baz puan olarak hesaplandığını dile getirdi.
Fed’in faiz sonucu piyasaları iyi mi etkileyecek -Video
https://www.youtube.com/watch?v=BWs69aG-wa4
“Dolar öteki para birimleri karşısında güçlenecek”
Faiz artışının genel olarak ve Türk Lirası karşısında doları güçlendireceğini ve kuvvetli doların karşısında ons altının değerinin belirli oranda düşeceğini sadece Türkiye’de yurt içi piyasalarda gram altının bir miktar yükseleceğini dile getiren Özdemir, şu anda para birimlerinin kıymetli olduğu bir devrin yaşandığına vurgu yapmış oldu.
“Fed bundan sonrasında da faiz artırmaya devam edecek”
Özdemir, Fed’in açıklamış olduğu program doğrultusunda 200 baz puana kadar faiz artırımına devam edeceğini belirtirken, kendi içlerinde de ekonomiyi yavaşlatması endişesi ile ekonomik kararlar alırken bazı tartışmaların yaşandığını belirtti.
“Fed’in faiz artışı enflasyonu düşürmedi”
Faiz artırarak enflasyonun düşüp-düşmeyeceği sorusunu yönelttiğimiz Sadi Özdemir, Fed’in ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz artırımı kararlarının enflasyonu düşürmediğinin görüldüğünü aktardı.
“Avrupa’nın resesyon korkusu daha çok”
Avrupa’nın cenk, enerji krizi ve resesyon sorunlarının ABD’ye oranla daha ön planda bulunduğunu bu yüzden faiz artışında davranışlarında ölçülü davrandığını belirten Özdemir, alınan kararların sonucunda kaygı yaşandığını ve bilhassa işsizlik noktasında sorun yaşanmasından kaygı edildiğini hatırlattı.
“Talep enflasyonu faiz artırarak düşer sadece bizim yaşadığımız maliyet enflasyonu”
İktisatta faiz artırımının enflasyonu düşüreceğine dair temel bir kuramın bulunduğunu sadece bunun talep enflasyonu için kullanıldığını dile getiren Özdemir, şu an dünyada yaşanmış olan enflasyonun talep değil maliyet enflasyonu bulunduğunu, bu yüzden de alınan kararların amacına ulaşmadığına işaret etti.
Özdemir, talep enflasyonunu vatandaşın aşırı satın almasını dizginlemek, harcamayı zorlaştırmak ve parasını daha oldukça faize yatırmasını sağlamak için kullanıldığını belirtti.
“Türkiye, faiz sonucu politikasında başarı göstermiş oldu”
Türkiye’nin faiz politikasını değerlendirmesini rica ettiğimiz Özdemir, ülkemizin aşanan enflasyonun talep enflasyonu bulunduğunu kavrayarak hareket ettiğini ve bu politikada da başarı göstermiş bulunduğunu aktardı.
Özdemir bu mevzuda şu detayları verdi:
“Ekonomik politikalarda şu anda yaşanmış olan denge bir süre daha bu şekilde sürer. Türkiye, koronavirüs salgının ve cenk ortamında faiz düşük kalsın, yatırım, ihracat, istihdam ve gelişme güçlensin politikası yürütüyor. Yüksek faiz politikasından vazgeçildi. Gerçek ekonomide ve işsizlik anlamında büyük problemler yaşanması istenmiyor. Bu süreçte kur atakları yaşanıyor, sadece genel olarak iktisat politikasının başarı göstermiş olduğu görülüyor. Şundan dolayı issizlik artmadı, yatırmlar devam ediyor, ihracat ve gelişme sayıları yüksek. Iktisat açısından gözümün bir süre daha dışarıda olacak. Bu tablo bir süre daha bu şekilde devam edecek.”